Gönül Yolu Özel Eğitim

Adres Akşemsettin Mh. Papatya Sk.
No:26 Sincan / ANKARA

Psikolojik Danışmanlık

Duygusal, Davranışsal ve Sosyal Uyum Güçlüğü

Bireyin sağlık durumu ve zihinsel yapısında bir gerilik bulunmamasına rağmen, kişinin çevresine uyum sağlamada ve iletişim kurmada güçlük çekmesi, genel olarak mutsuz bir ruh hali içerisinde olması, kendisi veya çevresi ile ilgili korkular geliştirmesi, tırnak yeme ve saç koparma gibi fiziksel belirtiler göstermesi ya da bireyin madde kullanması, istismara uğraması ve terk edilmesi gibi riskli hayat şartlarından dolayı kişinin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz şekilde etkilenmesine duygusal, davranışsal ve sosyal uyum güçlüğü şeklinde adlandırılmaktadır.

Duygusal, Davranışsal ve Sosyal Uyum Güçlüğü Yaşayan Bireylerin Özellikleri

  • Sosyal ortamlara uyum sağlamada güçlük
  • İletişim kurmada problemler
  • Dikkat dağınıklığı ve okul başarısızlığı
  • Suç işleme riski
  • Sosyal ilişkilerde yüzeysellik
  • İçe kapanık bir kişilik yapısı gibi özelliklerden bir veya birkaçı duygusal, davranışsal ve sosyal uyum güçlüğü yaşayan bireylerde görülebilir.

Duygusal, Davranışsal ve Sosyal Uyum Güçlüğünün Nedenleri

İnsan davranışları birçok etmenin sonucu olarak meydana gelmektedir. Duygu ve davranış bozukluğunun nedenlerini açıklamada yaşanan sorunların başında insan davranışların tek bir nedenin sonucu olarak açıklanmaya çalışılmasıdır. Yine farklı kuramsal yaklaşımların farklı açıklamadan bakmaları konunun daha karmaşık hal almasına neden olmaktadır. Duygu ve davranış bozukluğunun nedenleri belirlemede karşılaşılan güçlüklere ve kuramsal yaklaşımlarının farklı açılardan bakmalarına rağmen duygu ve davranış bozukluğuna neden olan etmenler biyolojik ve çevresel olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.

Biyolojik Etmenler: Günümüzde insan davranışlarını biyolojik yapının etkilediği kabul edilmektedir. Bununla birlikte biyolojik özellikler tek başına bireylerdeki Duygu ve davranış bozukluğunun nedeni olarak görülmemektedir. Her birey biyolojik yapısının bir sonucu olarak doğuştan bazı eğilimlerle dünyaya gelmektedir. Daha sonraki yıllarda yaşanılan çevre ve edinilen deneyimler bu eğilimleri biçimlendirmektedir. Örneğin, doğuştan zor yaradılışta olan bir birey, yaşantılarının sonucunda farklı bir kişilik sergileyebilmektedir. Bu yönüyle biyolojik etmenleri çevresel etmenlerden ayırt edebilmek oldukça güç olmaktadır.

Çevresel etmenler: Çevresel etmenler bireyin davranışlarında etkili olan her çeşit olaylardır ve ev ve okul ortamlarıyla yakından ilişkilidir. Bu yönüyle çevresel etmenler okul etmenleri ve aile etmenleri olarak iki grupta ele alınmaktadır.

Aile Etmenleri: Birey, yaşamının ilk yıllarını ev ortamlarında ailesiyle geçirmektedir. Bu yıllar aynı zamanda bireyin kişilik özelliklerinin biçimlendiği yıllardır ve ailenin bireye yönelik davranışları, bireyin kişilik yapısının temelini oluşturmaktadır. Ailenin olumlu ve yapıcı davranış ve yaklaşımları bireyin pozitif davranışlar geliştirmesine yardımcı olduğu gibi bunun tersine olumsuz ve yıpratıcı davranış ve yaklaşımlar bireyin problem sayılabilecek negatif davranışlar geliştirmesine neden olduğu biline bir gerçekliktir.

Okul Etmenleri: Bireyin duygusal gelişiminde aile yaşantısının yanı sıra okul yaşantısının önemli oranda etkili olduğu bilinmektedir. Okul ortamı birey için aileden sonra yeni bir psikolojik ortamdır ve okul arkadaşları, öğretmen davranış ve yaklaşımları, okul kuralları ve okul çalışmaları bireyin duygu ve davranışlarının şekillenmesine neden olabilmektedir. Bunun yanında bireyin okul başarısı ya da başarısızlığının duygu ve davranış gelişimini etkilediği yapılan araştırmalar göstermektedir.

Parmak Emme

Bir yaşından itibaren veya sütten kesilmesinden sonra çocukların parmak emme davranışını bırakması beklenir. Bu durumun devam etmesi durumunda, anne ve çocuk arasındaki ilişkide, güven duygusunun eksikliğinden söz edilebilir.

Saç Koparma

Saç koparma davranışı, anne ve çocuk arasındaki ilişkide, çatışmalar olduğunun bir göstergesi olabilir. Baskı altında büyüyen ve duygularını ifade etmekte zorlanan bireylerde görülür. Kız çocuklarında görülme oranı erkek çocuklarına göre daha fazladır. Zaman zaman saç koparma davranışı, kaş yolma davranışı şeklinde de görülebilir. Bu durumun temelinde; kızgınlık ve saldırganlık davranışının, bireyin kendisine yöneltmesi vardır.

Tırnak Yeme

Duygularını ifade etmede zorlanan ve kızgınlıkları ceza ile bastırılan bireylerde görülür. Kızgınlık ve saldırganlık duygularının, bireyin kendisine yöneltmesinin bir türüdür.

Toprak Yeme

Bir yaşından önce görülen, ağıza eşya götürme davranışı, bebeğin çevreyi tanıma girişimi olarak değerlendirilebilirken, bir yaşından sonra bu davranışın görülmesi ise yetersiz beslenme ya da ilgi ve sevgi eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bazı çocuklarda bu durum mobilyayı kemirme şeklinde de görülebilir.

Altını Islatma ve Kirletme

Çocukların 3 yaşına kadar tuvalet eğitimlerini tamamlamaları beklenmektedir. Bu yaşına kadar tuvalet eğitimlerini tamamlamayan çocuklarda, fizyolojik bir problem yoksa psikolojik nedenler aranabilir. Özellikle tuvalet eğitimi aldıktan sonra çocuk tekrar altını ıslatma davranışı gösteriyorsa, bunun nedenleri arasında kardeş kıskançlığı, yakın birinin ölümü, boşanma gibi durumlar olma olasılığı yüksektir.

Öfke Patlamaları

Duyguları sürekli olarak bastırılan bireylerde, kendini yerden yere atma, kafasını sert cisimlere vurma, eşyalara zarar verme gibi öfke patlamaları görülebilir. Ayrıca yanlış eğitim sonucu kural tanımayan ve aşırı şımartılmış çocuklarda da istekleri yerine getirilmedi durumlarda bu davranışlar gözlemlenebilir.

Hırsızlık

Çocukların 5 yaşına kadar ben-merkezci davranışlar sergilemesi normal olarak kabul edilmektedir. Fakat 5 yaşından sonra bireyin, insanların mülkiyet haklarına göre hareket etmesi beklenmektedir. Başkasının eşyasının izinsiz alınmasının kötü bir davranış olduğunun öğretilmesine ve bütün uyarılara rağmen hırsızlık davranışında bulunan birey, sevgi ve ilgi eksikliğinden dolayı bu davranışı gerçekleştirmiş olabilir.

Yalan

Yalan söyleyen çocuk, bu davranışı ilgi çekmek amacıyla yapmış olma ihtimali oldukça yüksektir.

Oyunbozanlık

Oyunlar sayesinde çocuklar, kurallara uymayı öğrenirler. Eğer birey sürekli olarak oyunbozanlık ediyorsa bu durum onun kurallara uyması gerektiğini henüz özümseyemediğini gösterir.

Uyku Bozukluğu

Gece korkuları ve uyku bozuklukları, çocuk ile anne-baba arasındaki ilişkideki sevgi ve şefkat eksikliğinin göstergesi olabilir.

Evden Kaçma

Aile ortamında gerekli ilgi, şefkat ve değeri göremeyen bireyler evden kaçma davranışında bulunabilir.

Okuldan Kaçma

Okul başarısı düşük olan bireylerde sıkça görülen bir durumdur.

Yapılan Çalışmalar

Bu tanısı olan çocuklarda çalışmalar kısa zamanda başlayıp bitecek bir durumdan çok, zamana yayılan okul, aile, özel eğitim ve doktor işbirliğini gerektiren, sürekli olan bir yardım olarak düşünmek gerekir.  Ailenin tüm bireylerinin bu sürece katılımı çok önemlidir. Çocuğun gereksinimlerine yatkın, ilgili, sevecen, gelişimsel yaşına göre kurallar koyup disiplin uygulayan ve bunda tutarlı olan bir aile ortamı bu çocuklar için en yararlı ortamdır. Kurumumuzda bu  konularla ilgili aile eğitimleri ve danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Aynı zamanda çocuğun bütün bu davranışları için Psikolog gözleminde çalışmalarımız sürmektedir.

Akgün Grup Granit Mermer

Akşemsettin Mh. Papatya Sk.
No:26 Sincan / ANKARA

0312 271 73 83
0549 271 73 83
0553 327 73 72

info@gonulyoluozelegitim.com

WhatsApp chat